BEN YOLCUYUM...
07 Gulan 2012 Duşem
Daha çok yolculuk beni bekler, bende yolculukları. Yolculuklar bizi sever bizde yolculukları. Biz kendimizi yolculuklarda buluyoruz. Dağlar ve patikalar özgürlük savaşçılarının yolunu gözler, bizleri merak ederler, müsaadenizle gitmeliyim, ben yolcuyum!
Şevîn MURAT BİNGÖL
Yine yolcuyum, diyar diyar dolaşmaya dolaşarak öğrenmeye.Öğrendikçe derin bir nefes almaya. Her nefeste geçmiş nesilleri anmaya, andıkça hayallerini gerçekleştirmeye yolcuyum.
Yolcuyum atalarım geçtiği dağların derinliklerinde yürümeye. Aldığım her nefeste iliklerime kadar onları hissetmeye. Hissederek onları anmaya, andıkça ferahlamaya yolcuyum.
Yolcuyum hiç kaleme alınmamış diyarlara, vadilere, nehirlere, gizemlere…
Patikalarda attığım her adımda tarihi görüyorum, tarihi anımsıyorum. Ve soruyum sessizce kendime; acaba kimler geçti bu patikalardan, kimler su içti bu ırmaklardan, kimler bu dağları selamladı, bu dağlarda yaşama tutundu? Acaba nasıl bir yaşam yaşadılar ve bu dağlara kaç bilinmez destan sığdırdılar? Ya da bu topraklarda bu dağların gizeminde kaç insan yitip gitti? Sorarım kendime her yolculukta, buralarda ne destanlar yaşandı diye, kaç destan yazılmadı yazılmamaya mahkûm edildi? Her yolculukta hissederim gözlerinin üzerimizde olduğunu, bazen kapatırım gözlerimi duyumsarım seslerini. Hissederim sessizce okşandığımı, simalar canlanır gözlerimin önünde herkes halaya durmuş ve başlarlar stranları söylemeye. Anaların lorikini duyarım, duydukça duygulanırım. Sonra birden bir bilur (kaval) sesini duyarım ax lê dayê diye dengbêjlerin sesleri karışır birbirine. Açmak istemem gözlerimi, hep öylece onlarla kalmak isterim. Kirlenmemiş dünyalarını seyrederim. Sonra birden her yer toz bulutlar içinde kalır. O coşku yerini birden sessizliğe bırakır. Açarım gözlerimi, boşaltılmış bir köydeyim, ne köyler gördüm, yolculuklarım da gördüğüm her köy yüreğimde bir iz bıraktı. Her köyün hikâyesi vardı ama bilinmezliklere, ya da yazılmamışlıklara terkedilmişti…
Yolcuyum, adım adım patikalardan ilerlemeye, ilerleyip de başka diyarları keşfetmeye. Yazılmayan ne çok hikâye ve yolculuk vardır. Her yolculukta bir roman gizlidir. Hiçbir kalem yazamaz olur o an bir özgürlük savaşçısının hissettiklerini. Ya da bir beyaz defter sessizce bekler yazılmayı ya da o özgürlük savaşçısını tanımlamayı.
Yolcuyum, yolculuklara gebe misali. Her yolculuğa ayrı bir anlam katarım, her yolculukta geride bıraktığım yoldaşlarımı anımsarım ve her yolculuk da göreceğim arkadaşlarımın suretini hayal ederim. Kucaklarım geride bıraktıklarımı. Kim yazmaya cesaret eder o anı bir özgürlük savaşçısının duygularını, hangi kalem cesaret eder o anı yazmayı, hangi defter o anı...
Yolculuk esnasındaki duyguları yazmak kolay mı sandınız! Hele bir özgürlük savaşçısıysan… Akıtırsın yüreğine hüznü ve umutla yol alırsın başka diyarlara, başka yoldaşları kucaklamaya, başka efsaneleri yaşamaya. Anı yazmak kolay gelmez bizlere, anları yaşarız duygularımızın gizeminde, iliklerimize kadar hissederiz ve sonra yine yol alırız. Attığımız her adımda izlerimizi geriye bırakırız. Tıpkı atalarımızın bizlere bırakmış oldukları izler gibi. Biz onların izlerinde, patikalarda yol alırken, başkaları da bizlerin izinde yol alacak. Kaybolmasın diye bırakırız izlerimizi arkamızda.
Yolcuyum, dağların doruklarında kendimi bulmaya. Her yolculuk da bir şeyler öğreniyorum, her öğrendiğim şey içime bir huzur veriyor. Yürüdükçe yaşamımıza anlam katıyoruz. Anlamı kimi zaman anamızın bir lorisinde buluyoruz, kimi zaman da doğanın güzelliğin de, kimi zaman da kahpe pusularda ya da bir çatışmada. Attığım her adımda anamın kaybolmuş çiroklarını buluyorum. O kaybolan hikâyeler beni arıyor ben de onları arıyorum. Sınırlara inat yürüyorum. Sınırlara inat yolcuyum, hem de bıkmadan usanmadan yolcuyum. Dağları, ovaları, bağ, bayırları hiç bıkmadan usanmadan yürüyorum. Geçtiğim her yer yaşamımın bir parçası oluyor. Her parçada kendimi buluyorum. Kendimi buldukça derin bir nefes alıyorum.
Yolcuyum, attığım her adımda özgürlük savaşçılarını görüyorum. Her savaşçının suretinde dört mevsimi yaşıyorum. O suretlerde huzuru buluyorum. Kendim oluyorum. Ve yine yürüyorum. Bitmez yolculuğum, çünkü ben yolculuklara yolculuklar da bana sevdalı. Patikalar adımlarıma tutkulu bense oralardan geçmeye.
Daha çok yolculuk beni bekler, bende yolculukları. Yolculuklar bizi sever bizde yolculukları. Biz kendimizi yolculuklarda buluyoruz. Dağlar ve patikalar özgürlük savaşçılarının yolunu gözler, bizleri merak ederler, müsaadenizle gitmeliyim, ben yolcuyum!